Sonuç dakika marifet! Amasra’daki Faciada Yaşamını Yitiren Madenci Yener Saygın’ın Babası: “Benim Uşağım Katliamla Gitti, Yani Bu Ecel Ölümü Değil”

Bilgi: MERVE BÜZÜK – Almaç: FURKAN ERDEM

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Bartın’ın Amasra ilçesindeki beyaz zehir faciasında yaşamını yitiren işçilerin ailelerine taziye ziyaretinde bulundu. Madenci Yener Saygın’ın babası, “Sen tedbir alacaksın kim ocakta kaymakamlık olmayacak. Hep vazifesini yapacak; mühendisi, çavuşu olsun. Benim uşağım katliamla gitti, yani bu ecel ölümü değil. Bire Bir yegâne geceleyin uykusunda unutuyorum oğlumu, bilcümle gözüme geliyor, tek aklımdan çıkacağını zannetmiyorum” dedi. Saygın’ın ablası ise “Tığ, takipçisi olacağız sonuna kadar. Tek ahit içimiz soğumayacak ama yetkili, sorumlu kim varsa bu ihtimal 5, 6, 10 yıl sürecek, arkasını çoğaltmak istemiyoruz” diyerek konuştu. Nazlıaka üstelik “Bundan sonraki süreçte üstelik bütün yanınızda olacağız, özellikle hukuk mücadelenizde bilcümle sizlerle birlikte olacağız. Torununuzla ilgilendiren adına üstelik imdi o füru bize güç” dedi.

Aylin Nazlıaka, geçmiş Amasra’nın Kaleşah mahallesinde, 14 Ekim’de Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ilişik eroin ocağında yaşanan grizu patlaması sonucu yaşamını yitiren madencilerin ailelerini musahabe etti. Nazlıaka ve beraberindeki gök bilimi, geçmiş adına madenci Yener Saygın’ın temel ve babasının evine giderek başsağlığı dileklerini iletti. Saygın’ın ablası, annesinin üzüntüden tansiyonun çıktığını ve bu nedenle esenlik ocağında olduğunu belirterek Nazlıaka’ya şunları söyledi:

“ARZ ACISI BİZ, BABAMA, ‘KARDEŞİMİN CENAZESİNİ NASIL GÖTÜRECEĞİZ’ DEDİK”

“Dramatik ayağımdı benim, şimdi bir tane kaldım diyorum. Hoppadak kardeşim namına üzülmüyorum; 41 duygusal, bütünü benim kardeşim. 500 kişiyi etkiledi bu fenomen. Birçok söylenen var. Sıra vardiyası er çıkartılmış; akıllıcasına mudur, değil midir? Tehlikesi vardıysa bunlar illet istek salındı? Bilmiyoruz hangi vardı ne yoktu, boşlama var mıydı? Hepsine bakacağız, araştıracağız. Tığ, takipçisi olacağız sonuna büyüklüğünde. Hiçbir devir içimiz soğumayacak amma izinli, sorumlu ki varsa bu ihtimal 5, 6, 10 sene sürecek, arkasını artırmak istemiyoruz. Biz yandık, başkaları olmasın. Soma’dahi yandık, bittik hep dedik. Ego, kişi kardeşim için tek antlaşma düşünmemiştim. Koşa koşa hastaneye lacerem gittik, o saatler bittabi geçti, sabahleyin elbette oldu… Çok üzücü bir şeydi. Sabahleyin seçkin husus bittiği zaman arz acısı biz, babama, ‘Kardeşimin cenazesini bittabi götüreceğiz’ dedik.

“MİLLET BURAYA GEZMEYE, EĞLENMEYE GELİRKEN, DÜZLÜK ÜSTÜNDE YAZLARI ÇOK GÜZELCE GEÇİRİRKEN BİZİM BURADAKİ FAKİR KÖY ÇOCUKLARI KAYRAN ALTINDA GÜNEŞE, EĞLENCEYE ÖZLEM”

Babam maden emeklisi olduğu üzere bizim çocukluğumuz cankurtaran sesiyle geçiyordu. Biz, ambulans olunca koşa çift giderdik babamın vardiyasına; ‘kimmiş, oymuş, buymuş’, kalın kafalı giderdik. Babamın vardiyası değilse umursamazdık. O yüzden tığ kardeşimin girmesini asla istemedik. O da tutkun kaldığı için… Maalesef buranın coğrafyası, kaderi böyle. Ulus buraya gezmeye eğlenmeye gelirken, düz üstünde yazları haddinden fazla domuzuna geçirirken bizim buradaki geda karye çocukları saha altında güneşe, eğlenceye özlenti. Dertli çıkanlar var, kuvvetli olanlar var; belki 15-20 zaman, 3 kamer, 6 ay sonra aynı yere esasen gidecek. Ego, onlara üzülüyorum. Ihtimal alım olacak, iştirakçi alınacak; onun eşi, dostu, kardeşi… Bu coğrafyanın kaderi bu, sınırlanmış. O gece temas ambulansın önüne atladık, kardeşim hangisinde diye niteleyerek.

“7 DÖNME OLDU SENDİKA BİR ÖĞÜN GELMEDİ”

Şu zaman sendikayı kapımızda göremedik elan, elhak gelmesin bile. Madenci Anıtı’na Moskof gemisi çelenk bırakıyor, bizi yer çokça yaralayan de bu saatten sonra… Hadi köyleri anlıyoruz uzaktır amma Amasra’dan burası, buradaki familya, 7 günde gelinmez mi? Gelmesinler, istemiyoruz zaten o ayrı tıpkısı özdek. Sendika bizim gözümüzde elan farklıydı amma artık başka.”

Kendisi bile madencilikten emekli olan Saygın’ın babası, oğlunun eceliyle ölmediğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“BENİM UŞAĞIM KATLİAMLA GİTTİ, YANİ BU ECEL ÖLÜMÜ DEĞİL”

“Çocuğum katliamla öldü, kaza değil. Amasra mevkiinde, köyleri filan, tıpkı günde 10 can ölür genişlik çok, yaşlılar falan. Burada 41 birey öldü deyince katliam bu. Oradaki koca, torpille Ankara’dan, İstanbul’dan bir yerden geldi. 8-10 yıl, o grizu ölçüm şeyleri var, orada çalışacak üstelik ondan sonra oraya verilecek o eş. Bire Bir husus görmemiş varlıklı çocuğu sen oraya ver… Kofluk evet. Çok yâren canlısıydı, çoluk çocuğunu düşünmemiş herhalde o anda, yolda gelirken onları kurtaracağım diyerek uğraşmış. Doğal Gaz maskesi istasyonuna arkadaşları maskeyi değiştirmeye gelmişler, o maskeyi değiştirmeye gelmemiş; omzuna, sırtına almış arkadaşını, götürsün diye uğraşmış. Herkesten evvel çıkabilirdi. Aynı kızı var, 12 yaşında; ‘Bir kızım var, onu okuturum’ dedi. Katliamla gitti ya. Sen tedbir alacaksın ki ocakta kaza mümteni. Hep vazifesini yapacak; mühendisi, çavuşu olsun. Yüzde 1 kaymakamlık olduğu zaman ateş değil, yüzdelik 2 kaza olduğu devir o ayaktan izansız çekerlermiş. Yüzdelik 3 yahut 4 olduğu ant nasıl grizu patlarmış. Bu baca ağzından görünüyor yani, sebep bilim vermiyorsun? Benim uşağım katliamla gitti, yani bu ecel ölümü değil. Benzeri yegâne gece uykusunda unutuyorum oğlumu, bilcümle gözüme geliyor, on paralık aklımdan çıkacağını zannetmiyorum.”

Tıpkı süre madencilik yaptığını anlatan abisi üstelik kardeşinin madenci olmasını istemediklerini, ama yaşam koşulları yüzünden bu işe yöneldiğini belirterek şunları dile getirdi:

“O KORKTUĞUMUZ TELEFON BILDIRME BÖYLECENE GELDİ”

“Yıldız bizi ayrımsız şekilde bırakmadı. Bire Bir şekilde o bütün kaçtığımız, korktuğumuz telefon bildirme böylecene geldi. Korkarız yani telefondan zamansız geldiği zaman. Geri da benzeri ünsiyet bürosuna vekaletimizi verdik. Birden çok yere verilebilirse birlikte veririz. Takipçisi olacağız, tarafıyız bu işin.”

“MÜCADELENİZDE BILCÜMLE SİZİNLERLE BİRLİKTE OLACAĞIZ”

Aylin Nazlıaka dahi aileye, “Bunan sonraki süreçte bile bilcümle yanınızda olacağız, özellikle ahbaplık mücadelenizde hep sizlerle gelişigüzel olacağız. Torununuzla ilgili kendisine da imdi o torunlar bize dirilik. Elimizden geleni yapacağız. Tabii onun babacığını getiremeyiz ama elimizden gelen desteği da vereceğiz” dedi.

Nazlıaka ve beraberindeki gök bilimi, daha sonraları madende yaşamını yitiren Öner Yıldız’ın evine anbean eşine taziyet ziyaretinde bulundu. Yıldız’ın eşi, acısını tanım edemeyeceğini tabir ederek çıktı 2 çocuğu amacıyla ayakta kalacağını kaydetti. Yıldız’a kortej verdiğini tamlayan âdem şunları aktardı:

“ÇOCUKLARIM İÇİN AYAKTA DURACAĞIM”

“‘Bana tıpkısı husus olursa çocuklarımız için ayakta duracağına bayram ver’ demişti. Ona sözümü tutacağım. Çocuklarımın iyi bire bir eğitim bilimi alması üzere elimden geleni yapacağım. Şu anda hangi yapacağımı bilmiyorum. Fatura şüphesiz ödenir, bozulan aynı öz elbet tamirat edilir… Bütün o ilgilenirdi. Çokça nazik tıpkısı aşktı bizimki. Ayrımsız haftadır televizyonu açıp veri falan izlemiyorum, elden onun fotoğraflarına bakıyorum.”

Nazlıaka ve beraberindeki heyet, daha bilahare hayatını kaybeden madenciler için okutulan mevlitlere katıldı.

Share: