Malatya’da UNESCO Acun Mirası Listesi’ndeki Arslantepe Höyüğü, Kahramanmaraş merkezli depremlerden kısmen etkilendi.

Malatya Müzesi Müdürü Samet Erol, AA muhabirine, Arslantepe Höyüğü’ndeki hasarın boyutunun büyük olmadığını söyledi.

Özellikle kalıcı çatıda herhangi bir hasar olmadığını tamlayan Erol, eğreti çatıda kısmen batma olduğunu fakat bunun kazı bilimsel dokuya seçkin beis vermediğini kaydetti.

Erol, depremin hele kerpiç yapıya kısmen uymazlık verdiğini tabir ederek, “Bu birlikte kaymalardan ortalık ama bu kerpiç yapının beis görmesi alelhusus önemsediğimiz alanlarda B tapınağında, taht kısmında evet birlikte fresklerde gelişigüzel kötülük oluşturmadı.” dedi.

Arsantepe’birlikte fresklerin haddinden fazla eke olduğunu vurgulayan Erol, şöyle devam etti:

“Bu fresklerde de sarsıntı zımnında değme zarar olmadı çabucak sıradan çaplı kerpiç duvarlarda kaymalar var. Bu kaymalar geçici çatıya kısmen uymazlık verdi. Bu ölçüde dahi Genel Müdürlüğümüz olgun müesses oluşturdu. Erzurum ile Elazığ Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğünü buraya gönderdi, yeniden raporlar tutuldu.”

Bununla ilişkin kapsamlı benzeri rapor oluşturulacağı bilgisini veren Erol, “Genel Müdürlüğümüz tabiatıyla bu konunun üzerine fazlaca eğilmekte. Bu anlamda da tıpkısı an önceki bu çatıyı ayağa kaldırmayı planlıyoruz.” diye konuştu.

Erol, sarsıntı öncesinde ziyaretçi sayısının aşkın olduğunu anımsatarak, “Sarsıntı sonrası bu yaralar sarıldıktan sonradan ziyaretçi kitlesini tabiatıyla Arslantepe üzerine çekecektir.” ifadesini kullandı.

Beşkonaklar Budun Betimi Müzesi kısmen kötülük gördü

Depremde Beşkonaklar Etnografya Müzesi binasının bile kısmen zarar gördüğünü tamlayan Erol, oluşabilecek ahir depremlerde hasar görmesini ayn önünde bulundurarak tedbiren eserleri taşıdıklarını kaydetti.

Erol, Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi’nde da ayrımsız durumun söz konusu olduğunu dile getirerek, “Buradaki eserlerimizi uygun şartlarda paketleyerek tamamını Arkeoloji Müzemizde himaye altına aldık. Hemen bina anlamında yenileme müstelzim yerler var.” açıklamasında bulundu.

Depremin kısmen bazı eserlerin kırılmasına sebebiyet verdiğini anlatan Erol, “Fakat genel anlamda burada eserlerimizin ağız ağıza siper altında olduğunu, cüret içerisinde, ağız ağıza güvenlikli tıpkı ortamda olduğunu söyleyebilirim. 2 bin civarında eserimizi iki dönem içerisinde paketleyerek akıllıca şartlarda taşıdık.” şeklinde konuştu.