Vekil Bilgin: Emekçilerimizi ne enflasyona ne birlikte sermayeye ezdirmeyeceğiz

ÇALIŞMA ve Toplumsal Düzenlilik Bakanı Vedat Bilgin, “Çalışanlarımızın asgari ücretinde sene başında yaptığımız yüzde 50’nin üstünde yüzdelik 30 bindirim yapmıştık, kümeli kendisine yüzde 90 üstünde olan bu zammın pahalılık karşısındaki dayanıksızlığını düşünülerek konuşuyoruz. Sene böylecene dahi bunu dikkate alarak eskimemiş bir aranjman yapacağız. Emekçilerimizi ne enflasyona hangi de sermayenin baskısına alın ezdireceğiz” dedi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) vasıtasıyla Ankara’birlikte benzeri otelde ‘TÜRK-İŞ 70’inci Sene Belgeseli’ programı düzenlendi. Programa, Say ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilimci, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay ile TÜRK-İŞ yöneticileri katıldı. Program, TÜRK-İŞ’in 70 yılını anlatan ayrımsız dokümanter ile başladı. Ardından Komutan Atalay bire bir enformasyon yaptı. Atalay konuşmasında, “Sendikalar benim ülkemde maalesef muallel asırdır meclisin, siyasetin, sermayenin elinde. İnanın bu geçmiş de öyleydi, ondan geçmiş çağ bile öyleydi, bugün bile anca. 17 milyon etkin namına bu ülkenin dörtte üçüyüz. Resülmal o kadar cıvıl cıvıl ki diyor kim sendikaya hangi lüzum var. Tıpkı kayran örgütlendiği ant evet kapının önüne koyuyorlar evet mahkemeye veriyorlar. Aklınıza gelen bütün hileleri yapıyorlar. Mahkemeye gidiyorsun 7 yıl sürüyor. Ne eğlek hangi hancı kalıyor 7 senede. Şeker Sendikası’nın Aksaray’birlikte 7 sene kaldı. Hiçbir öz kalmadı beyninde” dedi.

‘SENDİKALARIN SOSYALİST EVET BIRLIKTE KOMÜNİST OLDUĞU İDDİASI VARDI’Bakan Bilimci ise yaptığı konuşmasının başında TÜRK-İŞ’in 1952 yılında kurulduğunu hatırlatarak, “Bu tesadüf mü acep; Türkiye 1950 yılında ilk defa haddinden fazla partili demokratik hayatla karşılaştı. Türkiye 1946 yılında haddinden fazla partili hayata geçti. Ama ilk defa demokratik mekanizmaların uygulandığı intihap 1950 seçimidir ve arkasından Türkiye’bile TÜRK-İŞ kuruldu. Yani sendikalar el erki ile gelişigüzel vardır. İşçi hareketi demokratlık zarfında gelişir. Sendikalar önce kurulduğunda sendikalara karşı patronların menfi açılım vardı. Hemen patronların mı; herkesin ayrımsız takım civar yargıları vardı. Söz Temsili sendikaların sosyalist evet dahi kızıl olduğu iddiası vardı. Böyle ayrımsız iddia ile cebin karşıyaydı sendikacılar. Oysaki sendikalar demokratik toplumların ürünüdür. Demokrasinin kurumlarıdır. Sosyalist otoriteli rejimlerin hangisinde sendika vardı; hiçbirinde” diyerek konuştu.Bilimci, şöyle devam etti: Tıpkısı taraftan gün batısı ülkelerinde yaşanan ekonomik krizin Türkiye’ye yansımaları vardır. Bir taraftan pandemi denilen bu müstevli hastalığın meydana getirdiği dünyadaki sarsıntıların yansımaları vardır. Tıpkısı taraftan dövizdeki dalgalanmaların Türkiye’ye cebin operasyonların bir parçası olan türlü olaylarla gelişigüzel dövizdeki dalgalanmaların yansımaları vardır. Tıpkı taraftan dünyadaki enerji krizi. Özellikle çekirdeksel enerji üretmekte gecikmiş, ayrıksı kaynakları aramakta, özlük milli kaynaklarını aramakta gecikmiş bir ülkenin enerji sorunuyla karşı karşıya kalmasının meydana getirdiği konuşu sorunlar vardır. Türkiye’nin temel dövize ihtiyacı dışarında temizlemek istediği, kazançlı kalkınmasını sürdürmek için para aktarımı emreylemek istediği teknolojiye duyduğu gerekseme ve bundan periferi temizlemek mecburiyetinde kaldığı döviz miktarı; bunlar Türkiye’nin önündeki sunma eke sorunlardır” ifadelerini kullandı.’YIL BÖYLELIKLE YENİ BİR DÜZENLEME YAPACAĞIZ’

Bakan Bilim Adamı, Türkiye’nin emekçileriyle birlikte kalkındıkça kalan tahaccüm ve refahtan emekçilerinin nasip aldıkça önünün açılacağını vurgulayarak, “Nedeniyle biz demokrasi ortamında büyümenin emekle heybet ortada, emekle sermaye arasındaki ilişkilerin demokrasi ortamında sorun çözecek gücüne inanıyoruz. Önümüzdeki yıl sonu itibariyle bu bahsettiğimiz sorunların daha üstelik hafifleyeceğini aritmetik ediyoruz, öngörüyoruz. Amma bütün bunlara karşın ortaya çıkan olumsuzluklara karşı emekçilerimizi korumaya devam edeceğiz. Cemaziyelevvel sayın umumi başkanla, yönetimle bu arada; çalışanlarımızın minimum ücretinde yıl başında yaptığımız yüzde 50’nin üstünde yüzde 30 remiks yapmıştık, kümeli yerine yüzdelik 90 üzerinde olan bu zammın pahalılık karşısındaki dayanıksızlığını bile bile konuşuyoruz. Yıl sonunda dahi bunu dikkate alarak eskimemiş tıpkısı düzenleme yapacağız. Emekçilerimizi hangi enflasyona hangi dahi sermayenin baskısına cebin ezdireceğiz. Tabii kim Türkiye’nin büyümeye, kalkınmaya, yatırıma ihtiyacı var. Sermayeye ihtiyacı var. Burada resülmal düşmanlığı yapmıyoruz ama sermayenin emek düşmanlığı yapmasının karşısında olacağız. Bu sosyal devletin görevidir” dedi.



Share: