Kılıçdaroğlu’ndan ölümlü vermeden Erdoğan’a yıldırma: Demokratik yollarla beyefendiyi zor edeceğim

CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dert’bile vatandaşlarla ayrımsız araya geldi. Gösterişli özden karşılanan Kılıçdaroğlu, engelsiz kendisi için kurulan kürsüye zorlukla ulaştı. Yurttaşların bu sırada, “Türe” sloganları attıkları duyuldu. “Haddizatında buraya esnaf ziyaretine geldim. Size sözüm kortej, buraya çok elan hareketli tıpkısı CHP grubuyla geleceğim” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“SİZE BIRICIK BİR SÖZÜM VAR”

“Dokuz Canlı çokça sorununuz var. Akıbet 12 yıldır geliri sakıt toprak Ağrı. İşsizliğin bildirme faziletli olduğu devlet, Ağrı. 24 yaşın altında zinde nüfusun sunu çok olduğu yer esasen Ağrı. Ama avarelik, meskenet, geçinememe dramı var. Hep bunları biliyorum. Size bire bir biricik sözüm var. Oy verirseniz, iktidara taşırsanız göreceksiniz, Veca’yı da göreceksiniz, Kars’ı dahi göreceksiniz, Iğdır’ı da göreceksiniz. Bu ülke, bu insanlara benim sözüm var. Tığ barışacağız, tığ kucaklaşacağız. Tığ helalleşeceğiz. Tığ kul hakkı yemeyeceğiz. Biz herkesi kucaklayacağız. Tek alt bölüm yapmadan dizge ile bu arada olacağız.

Genç arkadaşlarım, derdinizi biliyorum. Ne şartlarda işsiz kaldığınızı üstelik çok ferah biliyorum. Tayin muntazır öğretmenlerimiz var, onları da haddinden fazla dolgunca biliyorum. Hapishanede gepegencecik, ağaç gibi evlatlarımız var. Onu de haddinden fazla bol biliyorum.

“KİMSEDEN KORKUM NAMEVCUT”

Geçinemeyen, tuvalete başvurmak amacıyla arkalama kayran ve bu nedenle de hapishanede baskı koşullarda yaşayanları birlikte biliyorum. Hiç endişe etmeyin. Bu kardeşiniz haktan yanadır. Hukuktan yanadır. Adil yanadır. Adaleti sağlayacağız. Devletin dini adaletse, adaleti keşfetmek için hepimiz çalışmak zorundayız. Şayet yöntem yapıyorsanız ilk doğruluk diyeceksiniz, adalet diyeceksiniz, hususiyet diyeceksiniz. Kimsenin bu hakkını yemeyeceksiniz. Gepegenç pırlanta kabil evlatlarımız hapse atılırken metal baronlarına dışarıda dal kanat gerilerek geziyorlar. On Paralık endişe etmeyin, o eroin baronlarının birlikte kentet çetelerin de hesabını soracağım. Benim kimseden korkum namevcut ve benim verilmeyecek hesabım de bulunmayan. Ben bu ulus üzere, halkımız üzere çalışacağım. Sizin üzere savaş edeceğim. Benim tek görevim budur, ayrıksı görevim yok.

“SİZLER GİBİ MÜTEVAZİ VARAGELMEK İSTERİM”

(‘Türe’ sloganlarının atılması konusunda) Adaleti sağlayacağım tek bulut etmeyin. Benim saraylarda habitat merakım yoktur. Bunu herkesin çokça gani bilmesini isterim. Ego sizler üzere alçak gönüllü süregelmek isterim. Sizlerin tıpkısı parçasıyım. Halkın tıpkı parçasıyım. Benim saraylarda oturmak üzere benzeri merakım bulunmayan, saraylarda oturmayacağım. Bunun de sözünü veriyorum. Veca’de veriyorum sözünü.

“TÜRE BU ÜLKEYE EVET GELECEK EVET GELECEK. ORTASI BULUNMAYAN”

Adalet etmek, müstakil karar demektir. Ben onları çok bol biliyorum. Siz on paralık meraklanmayın. Sezgin Yağmur Korkmaz’ın durdurma istemini saika üzere kaldırıp, birisini Kanunuesasi Mahkemesi’ne getirdiler, organ yaptılar. Diğerini Doğruluk Bakanlığı’nda Bakan Yardımcısı yaptılar. Bu kardeşiniz unutur mu bunu? Unutmaz. Adaletsizliği unutur mu? Unutmam. On Paralık meraklanmayın. Hepsinin hesabını soracağım. Bilge vicdanına göre, adaletle değişmeyen verir. Bilgili hukukun üstünlüğüne bakarak değişmeyen verir. Bilgili saraydan mevrut talimata bakarak değişmeyen verirse o Cumhuriyet’in hakimi değil o sarayın hakimidir. Sarayın hakimlerini de savcılarını da temizleyeceğim. Doğruluk bu ülkeye ya ati ya ati. Ortası namevcut. KYK’lıları de biliyorum, hiç bulut etmeyin.

“SABAHIN KÖRÜNDE GELEN POLİS DEĞİL SÜTÇÜ OLACAKTIR”

Doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi. Hacısı Hocası kucaklaşacak. Göreceksiniz. Haksız yere eşi, çocuğu maktul anneyi da biliyorum. Nahak Yere yere, insanların katledildiğini da biliyorum. Haksız yere insanların tutuklanıp hapse atıldığını da biliyorum. Nahak yere efendim saraya ne taraf baktın diye şeb yarısı, sabaha karşı evlerinin kapısı kırılıp istek girilen tabloları da çokça gür biliyorum. Bizim iktidarımızda sabahın köründe eğer kapınız çalınıyorsa bilin ki gelen polis güçleri değil, bilin kim mevrut sütçü olacaktır.

21. yüzyılın Türkiye’sinde yaşıyoruz, ne kusursuz hastane var, hangi dahi yanlışsız doktor bulunmayan. Siz hastaları Erzurum’a atıf ediyorsunuz. Bunların de farkındayım. Sorunları biliyorum. Sizden hoppadak ayrımsız şey istiyorum. Sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyarak rey kullanın. Dert’nın sorunlarını dile getirin diye niteleyerek bana söylüyorlar. Dert’evet saylav seçtiniz, gönderdiniz. Allah aşkına DÜRÜST Parti’den birisi çıkıp bile Meclis’in kürsüsünde Ağrı’nın şu soruları var diyerek tıpkısı konuşma yaptı mı? Yuha yok, sizden isteğim hangi? ‘Şayet sen Veca’nın sorunlarını dile getirmiyorsan Dert’evet uğrama, çünkü Ağrı sana fikir vermeyecek’ diyeceksiniz.

“İRAN SINIRINA BÜYÜKLÜĞÜNDE OLAN BÖLGEYİ TARIM BÖLGESİ İLAN EDECEĞİZ”

Erzurum’dan başlayıp İran sınırına kadar olan bölgeyi ekincilik bölgesi car edeceğiz. Yetiştirici bölgesi, hayvancılık bölgesi ilan edeceğiz. Bu bölgenin yönetimi çabucak Türkiye’yi değil Orta Doğu ve Kafkasya’yı üstelik besleyecek. Hiçbir çiftçinin kötülük etmeyeceği ayrımsız modeli hayata geçireceğiz. Rastgele rençper üretecek amma hiçbir fellah beis etmeyecek.

“DEMOKRATİK YOLLARLA BEYEFENDİYİ EMEKLİ EDECEĞİM”

Dert’birlikte şeker fabrikası var, biliyorum. Erciş’te şeker fabrikası var, biliyorum. beher üretimevi tıpkısı kaledir, bunu biliyorum. Şeker Hastalığı fabrikalarını özelleştirdiler, 34 yıl sonraları Türkiye şeker hastalığı ithal etti. Bunu da biliyorum. Biricik tıpkı yolumuz var. Demokratik yollarla beyefendiyi mütekait edeceğim. Allah’ın izni ve sizin takdirinizle, zahmetli edeceğim. Unutmayın benim dayanağım ve yer nazik gücüm sizlersiniz. Beraber dal kola vererek, bile vererek Türkiye’yi düzelteceğiz. Türkiye üzerindeki karabulutları kaldıracağız. Türkiye’yi aydınlığa kavuşturacağız. Bu Arada yapacağız, alay malay yapacağız, inanın, güvenin.

“TÖHMET BİZDE, GELMEDİK, SOFRALARINIZA OTURMADIK”

Veca’dan beklediğimiz oyu alamadık. Kusur Ağrılılarda değil, bizde. Gelmedik, sofranıza oturmadık, çayınızı kahvenizi içmedik. Ankara’de oturduk, nutukları attık, dedik ki ‘Balkı’dan münasebet bize düşünce çıkmıyor.’ Geleceğiz, oturacağız, konuşacağız, derdinizi dinleyeceğiz. Hatamız vardı bunların tamamını bitireceğiz. Benim tek tıpkı amacım var, değme evde, değme mahallede, seçkin şehirde sağlık olsun.

Buraya tıpkı değil, onlarca üretimevi yapılması lazım. İşsizlik hep kötülüklerin anasıdır… Tek keder etmeyin, emniyetli olun, sandık ati, iri benzeri sabırla sandığı bekleyeceğiz. Küçümseme veriyorum bu arada o beyefendiyi mütekait edeceğiz.”



Share: