Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde kör 83 yaşındaki Tevfik Celep, elleriyle bebek kadar büyüttüğü fidanlarının bakımını yarmak amacıyla huzurevinden cevaz alıp köyüne döndü.
İlçeye kapalı Boğazyayla köyünde tek başına hayatını devam ettirirken, son 2 yıldır Bayburt’taki huzurevinde kalmaya başlayan Celep, diktiği fidanların bakımını yapabilmek üzere huzurevinden cevaz alarak eğreti süreliğine köyüne döndü. Çocukken kafasını kaba aynı şekilde çarpmasının arkası sıra müşahede yetisinin bir kısmını kaybeden, babasının saika çarpması sonucu vefat etmesiyle hayatı madun peş olan Celep, 46 yaşına geldiğinde ise görme yetisini ağız ağıza kaybetti.
22 yıl ilk yakalandığı korkulu hastalığın tedavisi üzere gönderilen cevizleri yemeyerek evinin bahçesine dikerek köyünün çehresini muhavvil Celep, evinin avlusundaki bahçesinde ceviz fidanlarını kendi elleriyle büyüterek, görmemesine karşın çevreyi tanıdığı üzere sakat yollardan komşu köylere bile gidebiliyor.
İlkokulda sunu sevdiği derslerden birisi olan gösterici dersinde öğrendiklerinin etkisiyle görmeyen gözleriyle gazbeton ve dikme dallarından yaptığı heykellerle zamanını nâkil Iç Oğlanı, diktiği fidanların bakımını bir lahzada herhangi bir gün yapıyor, onları seviyor, topraklarını çapalıyor, sularını veriyor.
Bugüne büyüklüğünde özellikle ceviz ve çam kalkışmak için 5 bini çok rekiz üreterek kimini dikip kimini bergüzar fail Celep, gücü yettiğince bile ağaç üretmeye devam edeceğini söyledi.
“Benim gözlerim şu anda ellerim”
1939’dahi Erzincan depreminin baharında, hareket çadırında dünyaya geldiğini kaydeden Celep, “Çocuklukta alnıma çivi batak, dünyayı kıpkırmızı gördüğümü biliyorum, hatırıma geliyor düş gibi. Ondan kıran ya da değişik şeyler zımnında gözlerimi kaybettim. Yaşlandıkça henüz da ilerledi. Annemin ölümünde ağlama hastalığına yakalandım, 88 yılında gözlerimi ağız ağıza kaybettim, önümü göremez oldum. Dram işlere alışkın, oldukça gurbette kaldık. Gurbette yaşamasaydım ihtimal yapamazdım. Gurbette yemeğimizi birlikte kendimiz yapıyorduk, çayımızı birlikte. Burada birlikte elhamdülillah el becerim var. Benim gözlerim şu anda ellerim. Gördüğüm zamanlardan ezberimde, ellerimi sürerim neresinin hangi olduğu hafızamda saklıdır. Onu o şekilde ayarlıyorum. Sabredip şükredince seçme şey yoluna girer. İsyan etmeyeceksin. Görüngü bu büyüklüğünde niteliksiz. Görenle görmeyenin hiçbir farkı bulunmayan. Ego bu şekilde görüyorum” dedi.
Gözlerinin gördüğü zamanlardaki hayvanları, toprak laden şekillerinin hep gözünün önünde olduğunu ifade fail Celep, “O şekilleri beynimde, hafızamda canlandırarak halk yordamıyla onları ayarlıyorum. Ağaç aşığıyım. Dünya’de aşıramento olduysam şayet benzeri ona aşık oldum. Zira şöyle aynı buut vardı, peygamberimiz ne diyordu, ‘Elinizde bir amut varsa erte afet kopsa bile onu toprağa dikin.’ Bu benim çocukluktan beri aklımda. Ben aynı ağacı katiyen kökünden kesmemişimdir. Ego balta vurup üstelik kökünden ongun kesmedim. Sadece dalından faydalandım. Buradaki ağaçları görüyorsunuz. Bana diyorlar kim kes köklü hangi yapacaksın. Ne keseyim ego bu ağacı, yetiştirmişim. Hep bu akasyalar, bilcümle çiçek etrafı yeşillik öyle iyice tıpkısı dekor var diyorlar kim ego bunlara şüphesiz kıyıp teber vurayım” ifadelerini kullandı. – GÜMÜŞHANE
