Adana’bile sucuk, er bezi, domates ve eli nimetli şiddetli pul biber ile sac üstünde yapılan “ütü tost”, kent içi ve dışından zevk tutkunlarının beğenisini kazanıyor.

Adana’da “ütü tost” yemek isteyenlerin durağı, “Tostçu Mahmut” yerine tanıdık Mahmut Kurt’un işletmesi oluyor.

İstanbul’bile filmlerde bir süre figüranlık yaptıktan sonra 1973 yılında memleketi Adana’ya dönen Mahmut Aldanmaz, gezgin tezgahta tost yapıp satmak için bire bir “ütü” (tost yapımında geçer not çipo aparat) ve sac aldı.

Sucuk, husye, domates ve bol zehir pul biber ile sac üzerinde “ütü”yle tost fail Kurt, müşterilerinin beğenisini kazanınca hisse senedi yeri açmaya değişmeyen verdi. Kurt, kendine özgü tarifle yaptığı “Adana tostu”nu, kavrulmuş kenti Adana’nın lezzetleri arasına eklemeyi başardı.

“Tostçu Mahmut” ismiyle toplumsal medyada bile ünlenen Aldanmaz, İstanbul, İzmir ve Ankara kadar büyükşehirler özellikle koyulmak amacıyla 11 ilde 23 idarehane açtı.

Türkiye’deki şubelerinin arkası sıra mikro dışına açılmaya üstelik hazırlanan “Tostçu Mahmut”, Hollanda, Almanya ve Irak’a şubelerini taşıyıp Adana’nın kendine özgü lezzetini farklı ülkelerde bile işittirmek istiyor.

“Tığ bunu ‘Adana tostu’ diye niteleyerek tanıttık”

Mahmut Aldanmaz, 1973 yılında “ütü tost” ile başlayan serüvenini AA muhabirine anlattı.

O dönemlerde maddi durumunun gür olmadığını belirten Aldanmaz, “Ne yapabilirim diyerek düşündüm. Özlük kendime ‘Bir sac ve sucuk alayım’ dedim. Sucukla ayrımsız şeyler bakmak istedim, hangi yaptığımı ego de bilmiyordum, ‘Bismillah başlayayım’ dedim. gelen giden hangi yaptığımı sordu. Tost yaptım, kavim başıma birikti. Otobüs durağı vardı, gösterge üstelik çıkınca herkes başıma toplandı. Yiyen beğendi, sistem ‘Bana da yap’ demeye başladı. Tutulduk, hep ‘Bu adam şahsiyet tost yapıyor. Nerden buldun bu tost tarifini?’ dediler.” diyerek konuştu.

Aldanmaz, kısa sürede evvel aksiyon hesabına taşındığını belirterek, şunları söyledi:

“Önce arkadaki dükkana taşındım. Elan sonradan oradaki hisse senedi yerimden evimin altındaki dükkana geldim. Tablamı oraya taşıdım. Ondan sonra beni görenler ütü tost yapmaya başladı. Bir tost tarifi buldum, demin sistem bundan ekmek yiyor. Keyifle yesinler, Allah herkesin rızkını ayrı veriyor. Ben bu işe başladığımda tutacağından haberim yoktu. Eylemek kim müşteriye yaptığım adamakıllı tostla damak tadı vermişim kim cümle beni arıyor. Tostu yediğimde benim hoşuma gitmezse müşteriye vermezdim. Biz bunu ‘Adana tostu’ diye tanıttık.”

“Bu tostu dünyaya bombardıman etmek istiyoruz”

Hazırladığı tosta Adana şivesiyle “Üzücü atıyorum abi” diyerek ızdırap pul biber attığı görüntülerle bildik oğlu Anıl Aldanmaz’un trafik kazasında hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadığını tamlayan Mahmut Aldanmaz, şöyle konuştu:

” Oğlum, Anıl’ım ‘Ben yapayım bu işi. Babadan oğula bu işe başlayayım’ dedi. Hakeza böyle işi büyüttü. Tıpkı bölüm fuarda tezgah açacağını söyledi. Orada organizatör Mehmet Karaca ile tanıştı. Mehmet Esmer üstelik apotr oldu, başlangıç kafaya verdiler. Dükkanları büyüttüler. Bu tostu dünyaya ilan etmek istiyoruz. Oğlumun hayali büyütmekti. Oğlumun hayalini gerçekleştirmek istiyorum. O yüzden ölene büyüklüğünde bitmeme edeceğim. Ego ölsem de Mehmet Esmer bunu bitmeme ettirecek. Hollanda’üstelik kesim imzaladık. Nerede gelişim yeri açarsak açalım artağan geliyor. Tostumuzu tıpkı yiyici, tıpkısı henüz yemek istiyor, o büyüklüğünde seviyorlar.”

Tost yemek üzere Adana’ya geliyorlar

Almanya’birlikte tır şoförlüğü yapan Gaye Cankur, eşi Yalaz Cankur ile geldiği Adana’bile toplumsal medyada gördükleri tostu tattıklarını belirterek, “Bize da felek oldu buraya gelmek. Farklı tıpkısı lezzet, böyle benzeri tat namevcut. Ben acıyı severim ama tadını elan gani alabilmek için haddinden fazla ızdıraplı yemedim. Çokça lezzetliydi, acısını da kül tutturmuşlar.” dedi.

Muhammed Zülküf Daş birlikte arkadaşlarıyla Diyarbakır’dan İzmir’e giderken, tost yemek üzere Adana’ya uğradıklarını dile getirerek, “Toplumsal medyadan gördük, bu lezzeti tatmadan gitmek istemedik türkçesi. Beğendik ve pişman olmadık. Bu tostu yemek amacıyla otobandan çıktık, site içine kadar geldik. Pişman üstelik olmadık, içimli. Ellerine afiyet. Buradan İzmir’e gidiyoruz. Tosta zehir atıyorlar, tost umumi anlamıyla sunturlu.” ifadelerini kullandı.

Necati Alicenap birlikte arkadaşının sınavı olduğu üzere Kırıkkale’den Mersin’e geldiklerini anlatarak, şunları kaydetti:

“Mersin’den geçe ‘Adana’ya da uğrayalım tostumuzu yiyelim.’ dedik. Içtimai medyada ‘Dağ atıyorum abi’ dedikleri videolara balya geldik. O samimilik hoşumuza gitti. Bir da ayrımlı tıpkısı tost, onun amacıyla korumak istedik. Doyulmak üzere tıpkı ekmekli tost yiyecektim ama natamam aldatmak dahi sıradan doyurucuymuş. İçinde husye birlikte olduğu için nakıs paketlemek yetti. Az Buçuk acısı vardı, yanına ayran bol oldu. Testis konsepti farklı tostlara göre henüz ayrımlı. Ego tadını sevdim, hoşuma gitti.”