CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eşi Servi Kılıçdaroğlu ile gelişigüzel; depremlerinin yaşandığı çeşitli illerden gelerek Ankara’de Haber-İş Sendikası Misafirhanesine yerleşen depremzede aileleri musahabe etti. Aynı depremzede, “Makul site, akıllıca proje, akıllıca mühendisle, doğru mühendislik yapılsın. Deminden bizim Atalarımızdan aldıkları bilgiyi Japonlar yapıyorlar. 9-10 şiddetinde deprem oluyor. Gülüp geçiyor kayırıcı. Biz onlarca, binlerce vatandaşımızı toprağa koyuyoruz. Şüphesiz tıpkı bütün yani? Bu ne şekil tıpkı coşkunluk? Neyin peşindeyiz” dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Selvi Kılıçdaroğlu ile gelişigüzel Kahramanmaraş depremlerinin yaşandığı muhtelif illerden gelerek Ankara’da Bilim-İş Sendikası Misafirhanesine yerleşen depremzede aileleri bugün görüşme etti. Kılıçdaroğlu, depremzedelerle kardeşçe ederek yaşadıkları sıkıntıları dinledi.
Tıpkısı depremzede, Kılıçdaroğlu’na “Sağlıklı olsun, sendika bizi açıkta bırakmadı. Ben o aktarılma barakada yattım, çadırda uyudum 10 ahit boyunca. Ne evi çalarsan çal, illa bir akrabası ölmüştür” dedi.
“BİRBİRİMİZE SARILACAĞIZ, KUCAKLAŞACAĞIZ VE YARALARIMIZI SARACAĞIZ”
Bambaşka ayrımsız depremzede ise “Tığ marazlı amacıyla buradayız ama onların acısı bizim acımız. Siz tığ bulunmayan artık, bütün beraber kucaklaştık. Bacımız, kardeşimiz, çocuklarımız, torunlarımız oldu. Beraber benzeri posta alacağız. Yapacak benzeri öz bulunmayan. Bizim sığınacağımız bire bir liman üstelik namevcut. Birbirimize sarılacağız, kucaklaşacağız ve yaralarımızı saracağız” diyerek konuştu.
Eşi Malatya’nın Yeşilyurt ilçesindeki bir mahallede kocabaşı olan eş depremzede Kılıçdaroğlu’na “Veli Ağbaba Milletvekilimiz haddinden fazla sıhhatli olsun, bizle ilgilendi. Iye Solak Başkanımızla beraber Malatya için elinden gelen herhangi bir şeyi yaptı. Eşim sizinle görüşmek istiyor, eğer cins olursa” dedi.
Kılıçdaroğlu, telefonda Malatyalı muhtarla görüştü. Malatyalı muhtar Kılıçdaroğlu’na ve CHP Malatya Mebus Ege Ağbaba’ya teşekkürname etti. Kılıçdaroğlu ise muhtara, “Türkiye bir tane yürek. Bütün bu arada yaraları sarmaya çalışıyoruz” diye niteleyerek yanıt verdi.
“111 VATANDAŞIMIZI HANGI YAZIK Kİ KAYBETTİK”
Tıpkısı kadın depremzede, “Esasen sarsıntı bizi haddinden fazla sallamadı birlikte o müteahhitlerin haddinden fazla kavisli yapmaları sebebiyle binalar haddinden fazla hasar gördü. 111 vatandaşımızı hangi eyvah kim kaybettik” dedi.
“OTURDUKLARI BİNANIN KOLONLARI HARİÇ DUVARLARININ TAMAMI ÇÖKTÜ”
Tıpkı özge depremzede ise çocuğunun İslahiye’dahi hoca olduğunu ve depreme orada yakalandığını söyledi. Depremzede, “Kızım sınıf öğretmeni, İslahiye’deydi. Onlar da İslahiye’de yakalandı. Oturdukları binanın kolonları dış duvarlarının tüm çöktü. Şu anda Ankara’üstelik bizim yanımızda kalıyorlar. Onlar birlikte fariza değişikliğiyle ilişik nasıp, görevlendirme tıpkısı husus bekliyorlar. Amma daha tıpkı açıklama yok” diye konuştu.
“NASIL GİRECEK BU BALA AÇIKTAN EĞİTİME? NASIL BAĞLANACAK İNTERNET ÜZERİNDEN”
Depremzede tıpkı baba, üniversitelerin engin yetişek kararını eleştirerek, “Alarga yetişek görecekler. Bizim ayrımsız şeyimiz bulunmayan yani. Lacerem girecek bu yavru uzaktan eğitime? Pekâlâ bağlanacak internet üzerinden?” dedi. Kılıçdaroğlu, babaya, “Normalde üniversitelerin zahir olması lazım. Çocukların devam etmesi lazım. Pandemide birlikte kusursuz devam edemediler. Demincek da güçlükle sorunu dolayısıyla yani yurtlar boşaldığı amacıyla devam edemiyorlar” diyerek yanıt verdi.
Kadın depremzede ise şöyle konuştu:
“SIFIRDAN BİR ŞEKİLDE BAŞLAYACAĞIZ. NASIL BAŞLAYACAĞIZ ONU BİLMİYORUZ”
“Evimiz, dişimiz tırnağımızla yaptığımız yuvamız, düzenimiz, rastgele şeyimiz gitti. Rabbime çok şükür ki evlatlarım, sevdiklerim metin. Yeryüzü balaban servetimiz o filhakika. Sıfırdan, baştan tıpkısı şekilde başlayacağız. Şüphesiz başlayacağız onu bilmiyoruz. Önümüzü göremiyoruz şu anda. Buraya sığındık ama eşim de erte binip gelecek buraya. Birkaç günlüğüne müsaade aldı. Yani nereye akort kuracağız? Gene Malatya’ya gidebilecek miyiz? Buralara mı düzen kuracağız? Onu üstelik bilmiyoruz.”
Bir bambaşka depremzede ise şunları söyledi:
“BİZ ONLARCA, BİNLERCE VATANDAŞIMIZI TOPRAĞA KOYUYORUZ. NASIL BİR SİSTEM YANİ?”
“Şehirler yeniden mensur olacak Allah’ın izniyle. Dayanç oturacak. Doğru şehir, akıllıcasına proje, akıllıcasına mühendisle, akıllıcasına mühendislik yapılsın. Deminden bizim Atalarımızdan aldıkları bilgiyi Japonlar yapıyorlar. 9-10 şiddetinde deprem oluyor. Gülüp geçiyor insan. Biz onlarca, binlerce vatandaşımızı toprağa koyuyoruz. Zahir benzeri herkes yani? Bu hangi hat ayrımsız hırs? Neyin peşindeyiz? Kırılmayan bardaklar ve çanakları televizyonlarda gördük. Âdem yapmış, anca binalar üstelik var. Hakkını vererek işleyen de var. Adamın züccaciye dükkanında yegâne sepici, çömlekçilik devrilmemiş.”
“BENİM İNŞAAT MÜHENDİSLERİM, MİMARLARIM SEBEP BOŞTA GEZİYOR”
Öğretmen bir depremzede ise mimar ve mühendislerin aksiyon bulamamasına değinerek şunları anlattı:
“Müteahhitlikten henüz de kazanacak koca yanına 3-5 modül mimar, mühendis almam geçişsiz demeli. Benim yapım mühendislerim, mimarlarım sebep boşta geziyor? Münasebet bu çocuklar o büyüklüğünde makas çürütüyor? Ego öğretmenim. Bu büyüklüğünde faaliyet verdiler. Bunun karşılığını bittabi alamaz? Bu konuda üstencilik mesleği diye tıpkı mesleğin henüz seviyeli, kuralları olması lazım. Ben yanımda üç tane yapım mühendisine bakabilmeliyim. Üç şerha mimarı alıp çalıştırabilmeliyim. Hakeza aynı bütün namevcut yani.”