CHP Sözcüsü Faik Öztrak, gündemi değerlendirdi Açıklaması

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Öğür Sözcüsü Üstün Öztrak, KPSS’deki iddialara ait, “Çalınan değme soru, gençlerimizin çalınan hayatıdır. Imtihan sorularının çalındığı iddialarının ciddiyetle ele alınması gerekir. Çünkü bu sınavı kazanan da suç altında olduğu için, kaybeden üstelik hakkının yendiğini düşündüğü amacıyla mağdurdur.” dedi.

Öztrak, parti umumi merkezinde düzenlediği basın toplantısında, mazi hem TBMM Kadro hem de MYK toplantılarını Erzurum’dahi yaptıklarını hatırlattı.

TBMM’nin tatilde olmasına rağmen, Umumi Başbuğ Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla, sahada çalışmalara bitmeme edeceklerini bildiren Öztrak, saha çalışmalarına Erzurum’dan başlamalarının ise doğru olmadığını söyledi.

Erzurum Kongresi’nin, 103 sene ilk 23 Orak Ayı ile 7 Ağustos 1919 beyninde toplandığını anımsatan Öztrak, “Camız ve himayenin kabul edilmeyeceği tam dünyaya Erzurum’dan car edildi. İşte böyle manalı aynı tarihin yıl dönümünde, genlerinde Küçük Asya ve Rumeli Koruma-i Hususiyet ve Kuvayımilliye olan partimizin, seçim sathı mailine girdiğimiz bu dönemde adalet, ünsiyet, türe ve milli iradeyi bilgili kılma mücadelesini Erzurum’dan başlatmasından daha katıksız bir madde olamazdı.” diye niteleyerek konuştu.

Kibrin, şeytanın en sevdiği günah olduğunu tamlayan Öztrak, kalpteki kibrin, insanın aklını başından alıp, onu felakete sürükleyeceğini dile getirdi.

Siyasette ise benlik sarhoşluğu ve ağır sıklet zehirlenmesinin “hubris” hastalığı kendisine adlandırıldığını nâkil Öztrak, “Hubrise yakalanan siyasi, üzerine tıpkı da ülke yönetiyorsa, hemen kendini değil, yanı sıra ülkesini üstelik uçuruma sürükler. Bu nedenle hubrise yakalanan siyasetçilerin bir an önce sandıkta biletinin kesilip evine gönderilmesi, bir ulusun huzuru, refahı ve çocuklarının geleceği açısından sonuç rütbe önemlidir.” diye konuştu.

Öztrak, “Zaman mutfaklarda tencereler boşsa, münasebet tezgahları, market rafları hararet yeriyse, kavim bozuk para atlatmak amacıyla saatlerce sırada bekliyorsa, torunlar yatağa haris giriyorsa, alnının teriyle çalışanlar amacıyla eş almak, makine ahzetmek daha çok tayf olduysa bunun sorumlusu ‘Ben ekonomistim’ diyen, ‘Ekonominin sorumlusu benim, ben’ diyerek böbürlenen, Erdoğan’dan diğeri değildir.” dedi.

Para Şişkinliği rakamları

Öztrak, bugün orak ayı kocaoğlan para şişkinliği rakamlarının açıklandığını anımsatarak, TÜİK’e göre mahiye enflasyon yüzdelik 2,4 olduğunu söyledi.

İki dolaşma önce İstanbul Tecim Odasının enflasyonu “yüzdelik 4,1”, müstakil iktisatçılardan oluşan ENAG’ın ise bugün “yüzdelik 5” namına açıkladığını anlatan Öztrak, temmuz enflasyonu amacıyla meydan beklentisinin ise “yüzde 3,2” olduğunu hatırlattı.

TÜİK’in açıkladığı enflasyonun bunların hepsinin altında kaldığını vurgulayan Öztrak, şöyle devam etti:

“Makyaj anbean ağırlaşıyor. TÜİK üzerindeki saray vesayeti daha çok objektiflerden dahi saklanmıyor. TÜİK Başkanı’nın cemi da enflasyon rakamları açıklanmadan ilk saraya yaptığı musahabe amacına erişmiş görünüyor. Amma şurası bile hatırlatalım, kalabalıkta işlenen suçun, tenhada özrü olanaksız. Para Şişkinliği istatistikleriyle oynama milletimizin ücretini ve maaşını mahsus gasp etmektir. TÜİK yöneticileri birlikte Sayın Genel Başkan’ımızın söylediklerini dikkate alsın, sarayın tetikçiliğine soyunmaktan vazgeçsin.

Artık tümce şunu biliyor kim ‘Pahalılık yer iri el düşmanıdır.’ Erdoğan milletimizi üstelik isteye, bu canavarın dişlerinin arasına atmıştır. Enflasyonu tarihimizde görülmemiş bir çarçabuk azdırmıştır. Bugün almanak mütemmim enflasyonu yüzde 79,6, yetiştirici enflasyonu ise yüzdelik 144,6. TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla bile mütemmim enflasyonu 1998 Eylül ayından bu yana sunu efdal seviyesinde. Yetiştirici enflasyonu ise Cumhuriyet Altını tarihimizin yer faziletkâr seviyesinde. Hakeza ayrımsız müstahsil enflasyonunu ne 1994 krizinde, ne 2001 krizinde, hangi da 1970’lerde gördük. Rastgele ne büyüklüğünde, ‘Minareyi araklayan, kılıfını uydurmaya çalışsa da’ minare o büyüklüğünde büyük ki bundan sonra kılıfa sığmıyor.”

Dünyada serencam bire bir yılda, gıda fiyatlarındaki artışın yüzdelik 23, Türkiye’deki besin enflasyonunun yüzde 95 olduğunu tamlayan Öztrak, “Dünyada son ayrımsız yılda deri fiyatlarındaki artış yüzdelik 13, bizde yüzdelik 90. Dünyada tahıl ve tahıl ürünlerindeki pahalılık yüzdelik 28, bizde yüzde 118. Dünyada şeker hastalığı fiyatlarındaki artım elden yüzde 9, bizde yüzde 153. Erdoğan’ın bu fahiş zamları tek kılıfa sığmaz. Milletimiz Erdoğan’ın hangi yaptığını görüyor, notunu bile veriyor.” dedi.

Son 4 yılda 3 Hazine ve Maliye Bakanı, 4 Minval Bankası Başkanı, 5 TÜİK Başkanı görüldüğünü ifade eden Öztrak, gelenin, bütün gideni arattığını savundu.

Sanayicinin krediye erişim imkanının kalmadığını gelecek süren Öztrak, dövize sıkışan hükümetin, bir yandan Dalan Bankası, tıpkı yandan BDDK aracılığıyla itimat musluklarını kapattığını söyledi.

En akıbet İstanbul Sanayi Odasında görülmemiş bire bir skandal yaşandığını kanıt fail Öztrak, “Muavin koltuğunda oturan Form Bankası Başkanı’nın kendisine derdini anlatan sanayiciye demediğini bırakmadığını” söyledi.

Öztrak, şöyle bitmeme etti:

“Namevcut, sanayici aldığı bağan faizli krediyle, 55 milyar dolarlık döviz almış. Yok, sanayici istifçilik yapıyormuş. Bulunmayan, huzursuz krediyle döviz düzlük sanayicilerin listesi ellerindeymiş. Anlaşılan Forma Bankası Başkanı yardımcı koltuğunda sanayicileri fişlemiş. Sen direksiyonu sarayın kibirlisine kaptırmışsın. Kanunen sana verilen enflasyonu düşürme görevini namına getirememişsin. Milli paramızın değerini pul etmişsin. Sanayicinin üretim maliyetleri almış başını gitmiş. Bak aha müstahsil enflasyonu yüzde 145 olmuş. Sayenizde sanayicinin işletme sermayesi her bölüm eriyor. Ticarette önel, sözleşme kalmadı. Bunlar sizin ‘şambrele yama’ politikanızın sonucu. Amma daha çok sargaç metres tutmuyor. Elbette ön teker nereye, eğin tekerlek dahi oraya. Hubrisle sökel Erdoğan sağa sola bağırarak ülkeyi yönetebileceğini sanırsa, atadığı Biçim Bankası Başkanı birlikte sağa sola ayar vererek, sanayiciyi tehdit ederek, dünyalık politikasını yöneteceğini sanır.”

“Ahit geçmiyor kim nazik bire bir skandal patlamasın”

Devlette idare krizinin değme dönüş büyüdüğünü encam süren CHP Sözcüsü Yüksek Öztrak, “Ülkemiz yönetilmez halde. Çevrim geçmiyor ki balaban benzeri skandal patlamasın. İşte esbak yaşadığımız skandal, bu kifayetsiz kadrolar, metin ayrımsız şekilde, Kamu Görevlisi Seçilmiş Sınavı (KPSS) üstelik yapamıyor.” dedi.

“Bu milletin evlatlarının umutları, bir zamanlar çalınan sınav sorularıyla haddinden fazla yandı. FETÖ ile beraber çokça kul hakkına girdiler.” ifadesini kullanan Öztrak, şöyle konuştu:

“Esbak da tekrar imtihan sorularının dışarıya sızdırıldığına müteveccih sosyal medyada haddinden fazla çetin iddialar ortaya atıldı. Bunlar öyle mesnetsiz iddialar dahi değil. Amma ÖSYM yemeden, içmeden, akıllıca düzgün araştırmadan iddiaları lahzada reddetti. Ardından kalan halkoyu baskısıyla, Erdoğan’ın Ihtişam Denetleme Kuruluna (DDK) konuyu tetkik talimatı verdiği açıklandı. Sonra üstelik Erdoğan tıpkı dönüş akşam yarısı, ÖSYM Başkanını, apar topar görevden aldı. Hayrola, bu ne telaş? ÖSYM Başkanı’nı kurban verip, bu işten sıyrılmayı mı düşünüyorsunuz? Yoksa giderayak devlete yandaşlarınızı doldurmaya çalışırken, ameliyat elinizde mi patladı?

ÖSYM Başkanı’na tavsiyemiz, bu işi birilerinin talimatıyla yaptıysa, daha eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar’ın yaptığı kabilinden namına buyruk vereni açıklasın. Yoksa bu pilav çıktı su kaldırır. Çalınan herhangi bir soru, gençlerimizin çalınan hayatıdır. Sınav sorularının çalındığı iddialarının ciddiyetle ele alınması gerekir. Çünkü bu sınavı kazanan dahi töhmet altında olduğu için, kaybeden da hakkının yendiğini düşündüğü amacıyla mağdurdur. Bu, yandaş olmayan gencin hakkını gasptır, derhal soruşturulmalı, peşi sıra dahi gereği kategorik yapılmalıdır. Kamuoyunun vicdanı bir anda rahatlatılmalıdır.”

Akkuyu Çekirdeksel Santrali inşaatına ait değerlendirmeler

Akkuyu Nükleer Santrali inşaatında yaşananlara da değinen Öztrak, yüz kere uyarmalarına rağmen, son dönemde başta enerji doğmak için dayanabilen haddinden fazla alanda Türkiye’nin aleyhine Rusya’ya bakışımsız tıpkısı bağımlılık oluştuğunu doğacak sürdü.

Geçen yıl hep doğal gaz ithalatının yüzde 45’inin Rusya’dan yapıldığına dikkati calip Öztrak, “Yaşadığımız güncel bölgesel krizler bile göstermiştir ki Rusya, menfaati gerek ettiğinde enerjiyi aynı silah adına kullanabilmektedir. Enerjide temel mevki çeşitliliğini bırakmak Türkiye amacıyla ciddi benzeri tercihtir. Bu hakikate karşın, ülkemiz çekirdeksel enerjide üstelik Rusya’ya bağımlı ağıl getirilmiştir.” dedi.

Rusya’nın hem Akkuyu’da kurduğu çekirdeksel santralin, hem birlikte Akkuyu’birlikte üreteceği elektriğin sahibi olduğunu savunan Öztrak, şunları kaydetti:

“Türkiye yalnız bu elektriğin tüketicisidir. Hem da üretilecek elektriğin kilovatsaatine, KDV dünya 12,35 sent gibi, fahiş mi fahiş bedel ödeyen ayrımsız bitiren. Hadi çekirdeksel teknolojiyi öğreneceğiz desek, o da gibi değil. Çünkü santralin pres ve bakımı da dahil, kül gelişim süreçlerinden Rusya mesul. Santralin hiçbir yerinde yerlilik, millilik namevcut. Çözme hakeza iken Akkuyu’nun inşaatını gerçekleştiren Türk firmanın sözleşmesi birlikte bu hafta Ruslar tarafından feshedildi. İnşaat işi Rusya’ya ilgili benzeri cesamet şirketine kaldı. Düpedüz bu işin ardında hangi var, biz anlayamadık. İnşaatı gerçekleştiren Türk firması ehil bir firma değilse, çekirdeksel santral kabilinden haddinden fazla hassas tıpkısı inşaatta neden müteahhit oldu? Bulunmayan, söz konusu firma bu işlerde ehilse, Ruslar tek yönlü yerine bu firmanın işine illet ve şüphesiz akıbet verdi? Erke ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının bu süreçten haberi var mı?

Enerji ve Tabiatıyla Kaynaklar Bakanlığı bu işin bire bir tarafında olmalı. Ama nezaret sus, pus. Milletten hangi saklanıyor? Santralin inşaatı amacıyla Rusya’dan 9,6 bilyon dolar civarında tıpkısı kaynağın gene Türkiye’dahi bu işi işleyen Rus şirkete aktarılacağı söyleniyor. Ruslar, Türk ekonomisinin sıkıntılarını görerek, bu parayı Türkiye’ye önden yüklemeli gönderme karşılığında, acep Türk firmasının yapım işinden ayrılmasını eşya mı koştu? Yoksa dünyalık karşılığında Ruslara, Akdeniz’de, vatan topraklarında liman mı sattınız? Rusların Akdeniz’e inme hayallerini gerçekleştirmelerine beş altı dolar üzere cevaz mi verdiniz? Bunların cevabını sanmak ermiş milletimizin hakkıdır. Bu hafta Erdoğan Soçi’ye, Putin ile buluşmaya gidecek. Kül dahi bu mülakat öncesi Rusların yaptığı bu faaliyetler neyin nesidir?”

Soruları yanıtladı

Yüksek Öztrak, açıklamalarının arkası sıra soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın DÜRÜST Öğür’den mebus aday adayı olan İsmail Altıntaş’ı Sayıştay Başsavcılığına atamasına ilişik görüşü sorulan Öztrak, “Genel Başbuğ’ımız, ‘Askeriyeye, adliyeye ve camiye yöntem sokmayın’ diyerek bu yönetimi tekraren uyardı amma bunlar ayrımsız türlü öğüt almıyorlar. Giderayak, Sayıştay Başsavcılığına parti komiseri koyuyorlar. Saygı dağları bekliyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, miri malının balık kılçığı olduğunu, yutmak isteyenin boğazında kalacağını cümle görecek.” yanıtını verdi.

Öztrak, “Prof. Dr. Sabah Yeli Davutoğlu Şenol telkih karşıtları aracılığıyla gözdağı edildiğini söyledi. Afiyet Bakanı Fahrettin Eş herhangi bir açıklama yapmadı? CHP Genel Başkan Yardımcısı Semavi Gökçen dahi ölümle yıldırma edildiğini açıkladı. Bu konuda pekâlâ benzeri kıymetlendirme yaparsınız?” sorusu üstüne bile Öztrak, “Bu ülkede kadınlar haddinden fazla bayındır zılgıt edilir ayla geldi. ‘Bu davranışlar münferit’ diye niteleyerek, ‘Sorumluları meczup’ denerek geçiştirilemez. Dikkatle strateji edilmelidir.” diye konuştu.



Share: