CHP Zonguldak Mebus Ünal Demirtaş, Amasra’bile yaşanan maden ocağı faciası ile ilişkin bilgilerin paylaşılmamasını eleştirdi ve konuyu TBMM’ye taşıdı. Kazanın yaşandığı meydana geldiği kotta sunu beş altı 4 evet de 5 sensörün bulunması gerektiğini tamlayan Demirtaş, Enerji ve Bittabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e “TTK Amasra Müessesesi’nde 14 Teşrinievvel 2022 tarihinde grizu patlamasının yaşandığı ocakta bütün birçok sensör bulunmaktadır? Şayet şakkadak çok lamise varsa; 18 Ilk Teşrin 2022 tarihindeki konuşmanızda neden yemeden içmeden biricik bir sensöre ilişkin bilgileri açıkladınız? Gayrı sensörlerin verilerini, hastalık açıklamadınız ve kamuoyundan gizlediniz” diyerek sordu.

CHP Zonguldak Saylav Ünal Demirtaş, 14 Ekim akşamı Amasra’da yaşanan maden faciasında amme işletmesi olmasına rağmen halen tek soruya yanıt verilmemesini gündeme getirdi. Demirtaş, Erke ve Elbette Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e yönelttiği soru önergesinde şu siyasi noktalara de dikkat çekti:

“BU KAZALARDA SORUMLULUĞU OLAN KAMU GÖREVLİLERİ AK PARTİLİ YÖNETİCİLER TARAFINDAN KORUMAYA ALINMIŞ BU KİŞİLER CİDDİ HİÇBİR UKUBET ALMAMIŞ VE YAPANIN YANINA KAR KALMIŞ”

“Bugüne kadar olan beyaz zehir facialarında mukteza tedbirler alınmamış, adli ve yönetimsel soruşturmalar dimdik şekilde yürütülmemiş, beklenmeyen tıpkı ahali yargıya müdahale etmiş ve kazaların meydana gelmesinde sorumluluğu olan kişiler, hem idari soruşturmalarda hem da ceza soruşturmalarında hak ettikleri cezaları almamışlardır. Bu kazalarda sorumluluğu olan kamu görevlileri AK Partili yöneticiler yoluyla korumaya münfail bu eşhas kısık tek ukubet almamış ve yapanın yanına kar eskimiş, üste bu sorumlular açığa alınıp cezalandırılacaklarına, terakki ettirilerek ödüllendirilmiştir.

Mavera yandan başta YANLIŞSIZ Tümen Umumi Başkanı olmak üzere bakanlar ve DOĞRU Partili siyasetçiler yaşanan maden facialarını ‘fıtrat’, ‘kader’, ‘kader planı’ kabil söylemlerle bu faciaları ‘normalleştirmek’ ve ana sorumluların hem yönetimsel namına hem da yargı uğrunda hesap vermesinin önüne teslim etmek istenmektedir.

“HİÇBİR KİŞİ HAKKINDA SAVCILIKÇA DURDURMA VS. İŞLEM YAPILMAMIŞTIR”

Akıbet namına Amasra’de yaşanan beyaz zehir faciası ile ilgilendiren olarak da konunun ilişkin bakanları kamuoyuna çelişkili bilgiler vermişler, kamuoyunda ‘Bu kazanın eğin acaba örtülüyor mu’ yönünde kuşkular oluşturan meşruhat yapmışlardır. Mavera yandan   kazanın meydana gelmesinden itibaren önergenin verildiği sıra itibarıyla 10 bölüm geçmesine karşın, soruşturmanın ve yargılamanın hukuka makul yürümesi üzere öncelikle yapılması müstelzim kazanın meydana gelmesinde sorumluluğu olabilecek tek TTK yöneticisi ve görevlisi açığa alınmamış, hiçbir sevimli için savcılıkça tevkif vs. prosedür yapılmamıştır. Fehva yerinde ise kamuoyundaki kuşkuları kuvvetlendiren bire bir süreç yaşanmıştır.

“FACİANIN MEYDANA GELDİĞİ SAATE İLİŞKİN BAKANLARIN YAPMIŞ OLDUĞU AÇIKLAMALAR BİRBİRİ İLE ÇELİŞMEKTEDİR”

Facianın meydana geldiği saate ilgili bakanların yapmış olduğu izahat birbiri ile çelişmektedir. İçişleri Bakanı Süleyman Aristokrat aracılığıyla fenomen günü Amasra’birlikte yapılan açıklamada patlamanın 18.15’te olduğu ifade edilmiştir. Devamında bile bu izah defaatle da tekrarlanmıştır. Ancak tarafınızca TBMM Genel Kurulu’nda 18 Teşrinievvel 2022 tarihinde yapılan konuşmada, patlamanın 18.10 de gerçekleştiği söylenmiştir. İki açıklama arasında olayın yaşandığı saat itibari ile 5 dakikalık ayrımsız ayırt vardır. Tarafınızca yapılan izah TBMM tutanaklarına şu şekilde yansımıştır:

‘Kaza doğal gaz oranı 1,5 seviyesine ulaşmıştı 18.05 sıralarında, canlılık güvenlik amaçlı kesilmişti. ve 18.09’birlikte bile akıbet pusat havadaki bataklık gazı oranının 1,69 namına ölçüldüğünü gösterdi ve 18.09’dan sonra birlikte taşıt alınamadı ve bu patlama bile 18.10 sıralarında oldu.’

“KAZANIN SEBEPLERİYLE İLGİLİ AKILANE BİR DEĞERLENDİRME YAPILABİLMESİ İÇİN DİĞER SENSÖRLERİN VERİLERİNİN BILE KAMUOYUNA AÇIKLANMASI GEREKMEKTEDİR”

41 insanın martir olduğu böylesine dramatik bir olayda, kazanın sebeplerinin ve sorumluların tespit edilmesi için 5 dakikalık süre serencam adım önemlidir. Bu süre boyunca, eroin ocağındaki sensörlerde hangi bilgilerin kaydedildiği muhakkak açıklanmalıdır. Ancak yukarıda dökme TBMM Umumi Kurul tutanaklarından anlaşılacağı için, icra vekili yerine yegâne tıpkı sensörün bilgileri paylaşılmıştır. Verdiğiniz bilgilere göre; havadaki bataklık gazı gazı 18.09’birlikte 1.69 yerine kaydedilmiş ve elan sonra patlama olmuştur. Meğer yeniden uzmanlarca metan gazının 1.69 seviyesinde bir grizu patlamasının tek şekilde mümkün olamayacağı, patlamanın olması üzere metan gazı seviyesinin 4 oranının üzerine çıkması gerektiği belirtilmektedir. Bu sebeple 1 dakikada yani 18,09’dan-18.10’a geldiğinde bataklık gazı gazının 1,69’dan patlama seviyesi olan 4’e çıkması üstelik çok olanaklı gözükmemektedir. Bu konuda ise bakanlığınızca tıpkısı açıklama yapılmamıştır ve bu başlık kamuoyunda ayrımsız kuşkuya kat açmıştır.

Mavera yandan konunun uzmanlarınca bu ocakta kazanın meydana geldiği kotta genişlik beş altı 4 evet üstelik 5 sensörün bulunması gerektiği tabir edilmektedir. Dolayısı ile kazanın sebepleriyle ilgili doğru aynı istimara yapılabilmesi amacıyla özge sensörlerin verilerinin de kamuoyuna açıklanması gerekmektedir. Bu konudaki ipham da ortadan kaldırılmalıdır.

“SAYIŞTAY RAPORLARINDA AMASRA MÜESSESESİ İLE İLGİLİ İŞ GÜVENLİĞİNİ TEHDİT FAIL GÖRÜŞ VE UYARILAR OLMASINA KARŞIN, BU FIKIR VE UYARILARA YÖNELİK ADIMLAR ATILMAMIŞTIR”

Sayıştay raporlarında Amasra Müessesesi ile ilgili aksiyon güvenliğini tehdit fail rey ve tembihler olmasına rağmen, bu görüş ve uyarılara müteveccih adımlar atılmamıştır.  Bu kıran akim ve partici kadroların ihmaller zinciri zımnında ayn bakarak göre yaşanmıştır. Sayıştay Raporlarında Türkiye Taşkömürleri Kurumu’nun Armutcuk, Karadon, Üzülmez ve Kozlu müesseseleri için de hisse senedi güvenliğini yıldırma fail görüş ve uyarılar olmasına rağmen, bugüne kadar bu uyarılarla ilgili ne adımların atıldığı bilinmemektedir.

Bugün geldiğimiz noktada, aradan güzeşte 10 güne rağmen kazada sorumluluğu bulunabilecek hiçbir Türkiye Taşkömürleri Kurumu yöneticisi ve görevlisinin açığa alınmamış olması, tutuklanmaması, kazanın meydana geldiği maden kuyusu ve kaymakamlık ile ilgilendiren bilgilerin halkoyu ile şeffaf ayrımsız şekilde paylaşılmaması, yapılan açıklamaların kamuoyunda kuşkuya öğün açması, delillerin karartılabileceği ve sorumluların hak ettikleri cezayı almayacağı ve Amasra maden faciasının birlikte geçmişteki beyaz zehir faciaları kadar üstünün örtüleceği, şüphelerini kuvvetlendirmektedir.”

“KAZADA KUSURU OLABİLECEK BU KİŞİLER BAKANLIĞINIZCA DİĞER FACİALARDA BIRLIKTE OLDUĞU GİBİ KORUNACAK MIDIR?”

Demirtaş, Icra Vekili Fatih Dönmez’e şu soruları sordu:

“-TTK Amasra Müessesi’nde 14 Ekim 2022 tarihindeki grizu patlaması, İçişleri Bakanı Süleyman Aristokrat’nun kaymakamlık gecesi sizin üstelik yanınızda iken açıkladığı üzere 18.15’te mi yoksa TBMM Genel Kurulu’nda sizin açıkladığınız kabilinden 18.10’bile mı meydana gelmiştir? Bu konuda her iki Bakanın açıklamalarının yekdiğeri ile çelişmesinin nedeni nedir? Patlama saatinin doğrusu nedir?

-TTK Amasra Müessesi’nde 14 Ekim 2022 tarihinde grizu patlamasının yaşandığı ocakta toplam kaç duyarga bulunmaktadır?

-Şayet ani çok sensör varsa; 18 Ekim 2022 tarihindeki konuşmanızda illet yalnız bir tane bir sensöre ilgili bilgileri açıkladınız?

-Diğer sensörler kaymakamlık anında bataklık gazı gazı ile ilişkin hangi verileri ölçmüşlerdir?  Farklı sensörlerin verilerini, hastalık açıklamadınız ve kamuoyundan gizlediniz?

-Kazanın meydana geldiği kottaki havalandırma sistemi yanlış ve yarım yamalak mi planlanıp uygulanmıştır? Bu durumun kazanın meydana gelmesinde bire bir etkisi var mıdır? Tekrar bu durumun kazadaki ölümleri artırdığı iddiaları doğru mudur?

-Sayıştay’ın Amasra müessesiyle ilişkin iş güvenliğini gözdağı fail kuruntu ve tembihat olmasına rağmen, bu kuruntu ve uyarılara müteveccih adımlar atılmamasının sebebi nedir?

Sayıştay’ın Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun Armutcuk, Karadon, Üzülmez ve Kozlu müesseseleri üzere bile hisse senedi güvenliğini tehdit fail düşünce ve tembihat olmasına karşın, bugüne kadar bu uyarılarla ilişik Bakanlığınızca ne adımlar atılmıştır? Eğer Sayıştay’ın belirttiği bu adımlar atılmadıysa ve bu işletmelerde de büyük benzeri facia daha yaşanırsa bunun sorumlusu ki olacaktır?

TEKNİK İŞLER İDARİ MEMURUN İMZASINA KALDI

-Amasra Müessesi Müdürü Cihat Özdemir, Müessesenin Teknik Muavini Salih Atmaca’nın yetkilerini alarak teknik işleri ve istihsal işlerini kendisine bağlaması ve elan bilahare beceri işlerin ve istihsal işlerinin imza yetkisini yönetimsel işlere nazır memur olan Süleyman Bayraktar’a vermesi hile zaafiyeti değil midir? Bu durumun kazanın meydana gelmesinde benzeri etkisi yok mudur? Bu konuda bir iş yapacak mısınız?

-Ilkin hisse senedi kazalarından kontekst sicili olan TTK Umumi Müdürü Kazım Eroğlu ve TTK Amasra Çalım Müdürü Cihat Özdemir görünmek üzere, olayda boşlama ve sorumluluğu olabilecek kişilerin, kazanın delillerini namevcut edebilecek ve karartabilecek konumda olmalarına karşın, facianın yaşandığı günün üzerinden 10 dönem eski olmasına rağmen, soruşturmanın selameti açısından bugüne büyüklüğünde bu kişiler hakkında prosedür yapılmamasının ve açığa alınmamasının nedeni nedir? Kazada kusuru olabilecek bu şahıslar Bakanlığınızca sair facialarda üstelik olduğu kadar korunacak mıdır?

-Amasra beyaz zehir faciasından sonraları ocakta yönetimsel birimlerde işyar kişilerin giriş çıkışları yasaklanmış mıdır? Bu kişiler olaydan sonra ocağın bulunduğu yerdeki idari birimlere kaç yol girmişlerdir? Bu konuda müşteri kayıtları var mıdır?

-30 işçimizin dramatik şekilde öldüğü Karadon kazasından sonraları Karadon Gösteriş Müdürü İsmail Güner’i Vahim Ceza Mahkemesinde yargılanırken ödüllendirerek TTK Genel Müdür Yardımcısı, 8 işçimizin dokunaklı şekilde öldüğü Kozlu Kazasından bilahare Kozlu Müessesi Müdürü Kazım Eroğlu’nu Alçak Ukubet Mahkemesinde yargılanırken ödüllendirerek TTK Genel Müdürü yerine atadığınız kabilinden TTK Amasra Poz Müdürü Cihat Özdemir’i bile ödüllendirip ilerleme ettirecek misiniz?

“İSTİFA ETMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?”

-Demokrasinin olduğu ve hukukun işlediği ülkelerde bu tuhaf facialar yaşandığında ilgilendiren Bakanlar sorumluluğu üzerine alıp çekilme etmektedirler. Siz üstelik 41 işçimizin dram şekilde yaşamını yitirdiği bu faciadan bilahare siyasi sorumluluğu üzerinize almayı ve istifa etmeyi düşünüyor musunuz?”